Type Here to Get Search Results !

Kral Kyzikos Nasıl Öldürüldü ve Argonautlar Destanı

 


Başlarken kısa bir not: Bu anlatı; olayların, kolay anlaşılır olması için biraz hayal gücüyle öyküleştirilmiş halidir. Anlatının sonundaki kaynaklara da göz atmanızı isteriz.



Sıcak bir yaz gününün akşamında Artekalılar (Erdekliler), kumsala oturmuş halde kaynak suyuyla ünlü adacığın (Zeytinliada) ardında günbatımını izlerken, 50 kürekçinin çektiği bir geminin kıyılarına yanaştığına tanık olurlar. Kıyıya çıkan denizciler, destandaki adlarıyla Argonautlar, kaynak suyunun yanına gemileri Argo'nun lenger taşını bırakırlar.


Aynı dakikalarda günümüzde Belkıs dediğimiz bölgede yeni evlendiği karısı Kleite ile günbatımını izleyen Kral Kyzikos, bu ziyaretçilerden haberdar olur.


Kapıdağ Yarımadası

Kapıdağ Yarımadası (Arktonnesos Adası)


Kral Kyzikos, Arktonnesos Adası'na yerleşen Dolionlar'ın kralıdır. 

İason ve Argonaut adı verilen 50 güçlü kuvvetli denizciyi konukseverlikle ağırlar, onları dinlendirir.

Ertesi akşam Kral Kyzikos, Argonautlar için Belkıs'ın Düzler kumsalında ziyafet verir. İason ve Argonautlar da bu konukseverliğe dostça karşılık verirler.

Kraliçe Kleite bile konuklara ikramda bulunur.


"Kimsiniz? Nereden gelip nereye gidersiniz?" diye sorar Kral Kyzikos.

İason, içtiği şarabın da etkisiyle biraz hüzünlenerek, biraz da gözleri ufka dalarak anlatır hikayesini.

"Babam İolkos kralıydı. Babamdan sonra üvey kardeşim Pelias ülkenin yönetimini ele geçirdi. Aslında krallık benim hakkım. Pelias'tan öz babamdan hakkım olan tahtı istedim. O da bana Kolkhis'teki Altın Postu getirmemi şart koştu. Altın Postu ona götürüp hakkım olan tahtı alacağım."


 (Kolkhis ülkesi günümüzde Türkiye'nin Doğu Karadeniz Bölgesi ile Gürcistan'ı kapsayan bölge. Harita için tıklayınız.)


Kral Kyzikos, Altın Post'un hikayesini bilmez. Bunun üzerine Argonautlar arasında hikayeler anlatmasıyla tanınan bir Argonaut, destanı anlatmaya başlar.

"Orkohomenos denir, bir ülke vardır bizim oralarda. Kralı Athamas idi. Karısı Nefele'den iki çocuğu vardı. Biri aslan gibi bir oğlan Friksos, diğeri ceylan gibi bir kız Helle.

Zaman sonra Athamas, karısı Nefele'yi bıraktı, İno ile evlendi. Nefele intikam istedi, göğe yükseldi. Ardından Athamas'ın ülkesinde yağmur yağmaz oldu, kuraklık başladı. 

İno, Kral Athamas'ın aklına girdi. Eğer oğlu Friksos'u Zeus'a kurban ederse kuraklığın sona ereceğini söyledi. Amacı Friksos'u yok etmekti, ama Athamas bunu anlamadı.

Nefele çocuklarını korumak için Altın Postlu bir koç getirdi. Böylece iki kardeş, Friksos ve Helle, bu koça binerek kaçtı. 

Boğazı geçerken Helle denize düştü ve boğuldu. O günden beri o boğaza (Helle'nin denizi anlamındaHellespontas (Çanakkale Boğazıdenmiştir.


Friksos yoluna devam etti. Kolkhis'e ulaştı. Altın Postlu koçu Zeus'a kurban etti. 

Koçun Altın Postu bir ağaca astı. Onu koruması için korkunç bir ejderha görevlendirildi."


Kral Kyzikos akşam serinliğinde ayakları suda olduğu için midir, yoksa hikayeden etkilendiği için midir bilinmez, ürperir.

"İşte böyle" der İason, "Tanrıça Athena'nın yardımıyla usta gemici Argos'a bu gemiyi yaptırdım. Adını Argo koyduk. 50 gemici seçtim, adları Argonaut oldu. Altın Postu alabilmek için yollara düştük."

The Argo, by Konstantinos Volanakis (1837–1907).


Ertesi gün İason ve Argonautlar, Dindimon Dağı (Günümüzde Kapıdağ Yarımadası'nın en yüksek yeri, yaklaşık 803 m.)'na dua etmek için çıkarlar.

O sırada limandaki gemilerinin yanında sadece Herakles kalır. Hera'nın beslediği Egheirogastor denen hayali ve yerden doğma yaratıklar gemiye saldırır, ancak Herakles onları okla vurur ve püskürtür.


Argonautlar için artık ayrılma zamanı gelir. Sarılışırlar, vedalaşırlar. Uygun rüzgarla birlikte denize açılırlar.

Gece rüzgar şiddetlenir, Argo'yu savurur. Bir kıyıya çıkmak zorunda kalırlar. Burada yaşayan Makrionesler, Argonautları düşmanları zanneder. Kendilerini korumak için gecenin karanlığında ve kuvvetli rüzgara rağmen saldırırlar. Argonautlar da kendilerini savunur. Makrioneslere yardıma gelenler de olur. Gece boyu çetin bir çatışma yaşanır.

Sabah olup gün ışıdığında gerçek anlaşılır. Argonautlar Arktonnesos Adası'nın doğusundaki kutsal kayaya (belki günümüzdeki Çakıl Köyü civarı) çıkmak zorunda kalmışlardır. Makrioneslere yardıma koşanlar ise Dolionlar ve Kral Kyzikos'tan başkası değildir. Bu çatışmada Kral Kyzikos ölmüştür.

Bütün ada halkı ve Argonautlar çok üzülür, günlerce ağlarlar ve saçlarını yolarlar.

Kraliçe Kleite'nin gözyaşları sel olur, akar. Sonunda dayanamaz, o da son nefesini verir. Kraliçe'nin gözyaşları günümüzde hala Düzler köyünde küçük bir dere olarak akmaktadır.

 

Argonautlar, Dolionlar için ellerinden ne gelirse yaparlar. Acılarına ortak olmaktan başka tapınak yapmalarına da yardım ederler. 


Zaman sonra tekrar Kolkhis'e doğru kürek çekip adadan ayrılırlar.


Peki Kyzikos'tan sonra Argonautlar amaçlarına ulaşabilmişler midir?


Kolkhis'e varırlar. 

Fosis (günümüzde Rion, harita için tıklayın) Nehri ağzına demirlerler. Bu nehir, Altın Post'un asılı olduğu ormanın hemen yanındadır. Ancak Altın Postu almak o kadar da kolay değildir. 

Ülkenin kralı Helios'un oğlu Aietes, Altın Postu almak isteyen İason'u zorlu sınavlardan geçirir. 

İason; burun deliklerinden ateş püsküren boğaları boyunduruğuna alıp tarla sürer, bu tarlaya ejder dişleri eker, bu tohumlardan çıkan dev adamları alt eder. 

Aietes'in kızı, büyücü Medea, İason'a aşık olur. Ona bu zorlu mücadelelerde yardım eder. Sonunda Altın Postu almayı başaran İason, Medea ile birlikte ülkesi İolkos'a dönmeyi başarır.


Elbette Pelias, uzun bir yolculuk ve zorlu mücadelelerden sonra Altın Postu getirmeyi başaran İason'a tahtı teslim etmez.

Medea, büyücülüğünü kullanarak Pelias'ı kendi kızlarına öldürtür. Ancak bu bile İason'un tahta çıkmasına yetmez. Tahta Pelias'ın oğlu Akasatos çıkar. 









Kaynak :

Kapıdağ Yarımadası ve Çevresindeki Adalar, Reşit Mazhar Ertüzün, Ozan Kitabevi


Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Subscribe Us