Type Here to Get Search Results !

Brüksel'in Kalbinde, Grand Place


Brüksel'in kalbinde, Grand Place adı verilen meydandayız. Aslında geniş bir meydandayız, ama çevremizi saran görkemli binaların arasında sanki meydan o kadar da büyük değilmiş gibi görünüyor.

Meydanın ortasında durup olduğumuz yerde yavaş yavaş dönerek tek tek binaları inceliyoruz. Allah'tan mimarlıktan hiç anlamıyoruz, yoksa bu inceleme günlerce sürebilir. Her birinin üzerinde dikkatimizi çeken o kadar çok heykel, anıt, desen ve süsleme var ki, hangisine bakacağımızı şaşırıyoruz.




Brüksel Belediye Binası (Hôtel de Ville de Bruxelles)

Elbette meydandaki en dikkat çekici bina belediye binası. Yüksek kulesiyle ben buradayım diye bağırıyor. 1401 ila 1455 yılları arasında inşa edilen belediye binası, meydandaki en eski bina aynı zamanda. 


Bu bina, 1998 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmış. 



Bu görkemli binanın meydana bakan kapısından içeri girdik. 


   











İçeride bir avlu vardı. Her yer heykel, her yer süsleme, her yer desen...



Avludan geçip arka sokağa çıktığımızda bu çeşmeyi gördük. Yanında bir tane daha gördük. Arka sokakta çıkış kapısının her iki yanında iki aslan çeşmesi (Fontaine Les Lions)



Tekrar meydana dönelim.

Brüksel Belediye Binası'nın tam karşısında Brüksel Şehir Müzesi var.


Brüksel Şehir Müzesi (Musée de la ville de Bruxelles)

1887 yılında açılan müzede pek çok önemli eser sergilense de, müzenin sayfasında "Koleksiyonumuzdaki en önemli eser hiç şüphesiz müzenin bulunduğu yapıdır." cümlesi dikkat çekici. Haksız da sayılmazlar. 



Maison Grand-Place

Çeşitli etkinlikler için yer kiralayabileceğiniz, restoranların ve kalabileceğiniz odaların da olduğu güzel bir bina. 

Bu kadar binanın içinde sıradaki bina ilgimizi çekti. Hadi oraya gidelim.




Bira Üreticileri Müzesi (Musée de la bière belge)

Çatısında bir atlının gezindiği bina.

Belçika Bira Kültürü'nün yaşatıldığı, ziyaretçilere bira yapım sürecinin anlatıldığı bir müze. 18.yüzyıldan günümüze kalan bir bira fabrikasında bulunan ahşap malzemeler, antika kupalar ve sürahiler sergileniyor.  

Kafesinde oturup bira içebilirsiniz. Ancak günün belli saatlerinde açık.



Bira Üreticileri Müzesi'nin hemen yanındaki dar sokakta duvarda bir anıt dikkat çekici. Zaten önü kalabalıktır, mutlaka fark edersiniz.



"Everard 'T Serclaes" Anıtı

Meydandaki en turistik yerlerden biri bu anıt. 

Anıt 1902 yılında Everard 'T Serclaes anısına açılmış.

1300'lü yıllarda Brüksel için savaşan ve Brüksel'e hizmet eden Everard 'T Serclaes, bir gece 68 yaşındayken pusuya düşürülmüş, acımasızca dövülmüş ve öldürülmüş. Anıtta can çekişirken betimlenmiş.

Brükselliler, heykele dokunmanın şans getireceğine ve dileklerinin gerçekleşeceğine inanıyor. Gezginler ise dokunmak yerine ovuşturmayı yeğliyor, çünkü tekrar Brüksel'e gelmeyi umuyorlar. Bu yüzden sadece kolu parlıyor.



"Everard 'T Serclaes" Anıtını okşamadan sokağın devamında başka bir anıtı görmeye gittik. İşeyen çocuk.



Manneken Pis Heykeli


17.yüyılda yapıldığında sıradan bir "göster amcalara pipini" çeşmesiymiş. Ancak Brüksel 1695 yılında şiddetli bir saldırıyla bombalanmış. Bu bombardımandan zarar görmeden çıkan çeşmenin önemi ve değeri artmış. Yılın belli günlerinde de yaramazı giydiriyorlar. Bu yaramazın bir de gradıropu var, Şehir Müzesi'nde sergileniyor. Ayrıca işeyen çocukla ilgili anlatılan pek çok efsane var.  



Ara sokaklar "Gel, kaybol" diyordu, ama zamanımız kısıtlıydı. 

Binaya tırmanan rengarenk bisikletler...




Brüksel'e gelmişken waffle yemeden ayrılmayalım dedik. Bu ara sokaklarda karşımıza çıkan bir mekanda yedik. Dükkanların birinden çikolata da satın aldık. Çocuklar gibi şen, elimizde çikolataları yiyerek Grand Place'e döndük. 

Meydandaki binaların arasında bol bol fotoğraf çektikten sonra Agora Meydanı'na (Place Agora - Marché aux Herbes) yürüdük.


Bu meydanda köpeğiyle çeşmenin kenarına oturmuş şehri izleyen bir adamın heykeli var.


Charles (Karel) Buls Çeşmesi

1881 ile 1899 yıllarında Brüksel Belediye başkanlığı yapmış. Burada keyifli oturmuş etrafı izliyor şeklinde betimlenmesinin nedeni, başkanlığında Kral 2.Leopold'un mimari planlarına karşı çıkmış olması ve Grand Place bölgesindeki yapıları korumuş olması. 


Bir şehrin tarihi dokusunun korunmasına katkı sağlayan bir belediye başkanının elbette anıtı yapılır, yapılmalı.





Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Subscribe Us