Type Here to Get Search Results !

Budapeşte'de Osmanlı'nın İzleri



Budapeşte 145 yıl boyunca Osmanlı yönetiminde kalmış. Günümüzde hala farklı yerlerde Türklerin izlerini görebiliyoruz. Tarih ve kültür olarak zengin olan Budapeşte'ye gelmişken, Osmanlı'nın izlerini sürmeden dönmedik. Kısa gezimizde bütün izleri kovalayamadık elbette. Ama bu Çekirdek Gezimizin az da olsa bilgilerinizi tazeleyeceğini, belki de yeni şeyler de öğreteceğini düşünebiliriz.

O yıllarda yerleşim daha çok Buda tarafında olduğun için Osmanlı’nın izlerini de burada buluyoruz. Buda’nın Osmanlı dönemindeki adı Budin’di.



Buda Kalesi

29 Ağustos 1526 Mohaç Meydan Muharebesi’nden sonra Kanuni Sultan Süleyman, Macaristan’ın başına Erdel Voyvodası Jonas Zapolya’yı geçirir. Ancak Avusturya Arşidükü Ferdinand rahat durmaz, Janos’u yenerek Macaristan’da krallığını ilan eder.

1529 yılında Kanuni yine sefere çıkar ve Macaristan’ı yeniden Janos’a teslim eder. Bu arada Estergon’u da fetheder ve Viyana’yı kuşatır. Ancak çok zorlamaz ve İstanbul’a döner.

1531 yılında bir Bektaşi dervişi olan Cafer’i Budin’e gönderir. Külahında her zaman bir gül taşıdığı için Gül Baba olarak anılır. Budin’de bir tekke kurar. Hoşgörüsüyle Budin halkının gönüllerini almayı, saygı ve sevgisini kazanmayı başarır.

Avusturya Arşidüklüğü ve Ferdinand rahat durmayınca Osmanlı yeniden sefere çıkar. 1533 yılında bir antlaşma ile hem Janos’un Macaristan krallığını kabul ettirir, hem de onları vergiye bağlar.

Macaristan’da işler yoluna girmiştir. Ancak 1540 yılında Janos ölünce işler yine karışır. Janos’un oğlu henüz bir yaşındadır. Janos’un karısı Izabela Jagiellonka Kanuni’nin onayıyla yönetimi ele alır. Ama Ferdinand yine saldırıya geçer.

Kanuni Sultan Süleyman 29 Ağustos 1541 günü Budin’e gelir. Budin eyaleti kurulur. Sadece 3 gün sonra Gül Baba hakkın rahmetine kavuşur. Kanuni de cenazeye katılır.


Gül Baba Türbesi

Burası Osmanlı’dan kalan bir iz değil, yüzlerce yıllık bir anıt. Kalenin içinde değil, biraz kuzeyinde. Her yerde alışageldiğimiz sekizgen yapısı ile türbe varlığını yüz yıllarca korumayı başarmış. Bunda araziyi satın alan Macar mimar Wagner'in katkısı çok önemli. Villasını inşa ederken türbeye dokunmamış. Belki de bu sayede türbe dünya savaşlarını da hasarsız atlatmış. 

Burası 1962 yılından beri bir müze. 2016 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin destek verdiği bir çalışmayla müze yenilenmiş. Hem türbe öne çıkarılmış hem de Wagner'in villası. Çok da güzel olmuş. 



Buda Kalesi bir-iki saatte gezilecek bir yer değil. Her köşesi ilgiye değer. Müzeleri, heykelleri, manzarası derken saatler geçmiş. Bir kafe bulunca oturalım, biraz soluklanalım dedik. Güzel bir bahçesi olan bir kuleyi kafeye dönüştürmüşler. 


Karakaş Mehmet Paşa Kulesi

Karakaş Mehmet Paşa Budin’in 46.paşası. Mayıs 1618 ila Şubat 1621 arasında Budin paşası olarak görev yapmış. Kule onun zamanında yapılmış. Öncesinde aynı yerde benzer bir yapının olduğu düşüncesi de var.

Kule ilk önemli sınavını 1684 yılında vermiş. Avrupa orduları birleşmiş ve Kutsal İttifak adıyla Ağustos ayında Budin’i kuşatmış. Hatta kulenin dibine yerleştirdikleri patlayıcılarla kale duvarında bir gedik açmayı da başarmışlar. Ancak kaleden içeri girememişler. Ekim ayında tekrar saldırmışlar ama yine başaramamışlar. Vazgeçmişler.


İki yıl sonra Kutsal İttifak ordusu bir kez daha Budin’i kuşatmış.

Kulenin önündeki Türk Bahçesi'nde biraz soluklandık. Kule 2023 yılından beri kafe olarak hizmet veriyor. 


Abdurrahman Abdi Paşa Anıt Mezarı

Kalenin kuzeyinde, Besci Kapu'suna yakın karşımızda çıktı Arnavut Abdurrahman Abdi Paşa'nın anıt mezarı.

1686 yılında Budin Kalesi, Kutsal İttifak kuvvetlerince kuşatılmıştı. Budin Kalesi’nde beylerbeyi Arnavut Abdurrahman Abdi Paşa vardı. Haçlı ordusu 18 kere taarruz etti, hepsini geri püskürttü. Ordusuyla 3,5 ay direndi.

Düşman Budin çevresinde hakim tepeleri ele geçirmişti. Yardım gelmiyordu, gelemiyordu. Üstüne bir de cephanelik patlamasın mı? Aynı anda 1500 askerini kaybetti.

2 Eylül 1686 günü Kutsal İttifak kuvvetleri altı koldan taarruza geçti. Abdurrahman Abdi Paşa askerleriyle birlikte omuz omuza ön saflarda savaşıyordu. Besci Kapısı’nda son Budin Beylerbeyi şehit düştü. 70 yaşındaydı.

Kalan askerleri ölene kadar direndi. Kalede yaşayan Türkler yaşlı ve çocuk denmeden öldürüldü. Kalede Yahudiler de vardı. Osmanlı onlara dini özgürlüklerini verdiği için kalenin savunmasında onlar da savaşmıştı. Onlar da öldürüldü.

Ertesi gün tüm Osmanlı eserleri ve camiler yakılıp yıkıldı.

Luigi Ferdinando Marsigli adlı bir İtalyan asker ve araştırmacı, kütüphanelerdeki Osmanlı eserlerini topladı ve memleketi Bologna’ya götürdü. Orada bir kütüphane kurdu.




Macarlar, Abdurrahman Abdi Paşa’yı unutmadılar. Şehit olduğu yere yakın bir anıt mezar yapmışlar. Üzerine,

“Kahraman düşmandı, rahat uyusun!”

yazmışlar.

Budin’de 145 yıllık Türk hakimiyetinin sona ermesi, Osmanlı’nın Orta Avrupa’dan çekilmesinin de önünü açtı.


Akıncılar Mezarlığı

Kalenin güney ucunda, kale surlarının biraz dışında bir de Akıncılar mezarlığı var. 



Son olarak Naphegy ter adlı meydana yürüdük. Akıncılar mezarlığından yaklaşık 15 dakika uzaklıkta. Orada Budapeşte'ye hiç gelmemiş olsa da görmek istediğimiz biri daha var.


Atatürk Büstü

Dikdörtgen mermer kaide üzerinde bronz bir büst. Altında şöyle yazıyor:

MUSTAFA KAMAL ATATÜRK / 1881-1938 / Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı.


Budapeşte'de bunlardan başka Osmanlı İzleri de yok değil. Kale civarında yapılacak bir gezintiyle Osmanlı'nın buradaki 145 yılını kısaca anlatmak istedik.


Gezi yazısından başka bir de vlog çektik. Tamam, amatörce oldu ama izlenebilir.





Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Subscribe Us