Pál Sokağı Çocukları’nın oyun arazilerini ele geçirmek isteyen Kırmızı Gömlekliler ile savaşmayı göze alan yoksul ama cesur çocukların macerasını anlatır. Komutanları General Boka ile müthiş bir savunma gösterirler. Yine de en cesurları, en gözü pek ve korkusuz olanları er Nemecsek’tir. Kırmızı Gömleklilerden korkmaktadır. Ama arazilerini vatan olarak görmektedir ve kimseye bırakmaya niyeti yoktur.
Budapeşte sokaklarında gezinirken Pál Sokağı’na geldik. Peki çocuklar nerede?
Sokağı baştan başa yürüdük. Hiç çocuk yok. Maria Sokağı'na çıktık. Bu sokak da çocukların maceralarına şahit olmuştu. Hayır burada da yoklar.
Üllői caddesine çıktık. Burası Havaalanından 100E numaralı otobüsle geldiğimiz cadde. Nerede bu çocuklar?
Sonunda çocukları Práter sokağında bulduk. İşte Nemecsek!
Şu da birazdan bilyeleri çalacak olan Pastor mu?
Arazi kalmamış tabi. Her yer bina ama zaten romanın sonunda inşaat başlayacak diye yazmıştı yazar. Bugün ki durum bu. Neyse ki çocukları unutmamışlar.
Bir de Nemecsek’in evini vardı, hani hastalandığında Kızıl Gömleklilerin bile ziyaretine geldiği ev. Onu da aradık. Onu da Hőgyes Endre sokağında bulduk. Bir binanın duvarında roman kahramanının resmi var.
Roman 1890’li yılların Budapeştesinde geçer. Vatan sevgisi, vatanına ihanet edenler ve sonra pişman olanlar, arkadaşlık, fedakarlık… neler neler anlatmaz ki roman.