Type Here to Get Search Results !

IRGANDI KÖPRÜSÜ




Bursa 1326 yılında fethedildikten sonra Osman Gazi ve Orhan Gazi ile birlikte cenk etmiş yiğitlerden biri, bu köprünün olduğu yerden geçerken bir ses işitir:

"Çıkayım mı, geleyim mi?"

Yiğit hemen kılıcına davranır. Koskoca Bursa'yı fethetmiş, bir sesten mi ürkecek:

"Hele çık bakalım, ne yapabilirsin?" 

Sağına bakar, soluna bakar, ortalıkta kimse görünmez. Kılıcını yere vurunca yer ırgalanır, yani sallanır, sarsılır. Ortaya büyük bir hazine çıkar. Yiğit altınları görünce şaşakalır.  Orhan Gazi'ye gidip yaşadıklarını anlatır. Orhan Gazi de;


"Kim bilir ne hayır ettin de, Allah sana kısmet etmiş. Bursa'da hayra harcayasın." der.

O da hazineyi bulduğu yere bu köprüyü yaptırır. 






Evliya Çelebi köprünün Bursa'nın fethinden sonra yapıldığını anlatsa da, köprünün 1442 yılında yapıldığı düşünülmektedir. 1854 yılındaki depremde hasar görmüş, Kurtuluş Savaşımız zamanında Yunanlılar bombalamış, ama yine de günümüze dek ayakta kalmayı başarmış. 

Köprünün en güzel özelliği altından akan Gökdere'nin üzerinde alışveriş olanağı sağlaması. 2004 yılında yenilenen köprüde el işi ürünleri satan küçük dükkanlardan başka atölyelerde de çalışanlar vardı. Burayı soğuk bir kış günü gezmemize karşın dükkanlara girip çıkanlar ve bizim gibi alışveriş yapanların sayısı az değildi. 







Köprüye yakın binaların birinde yaşıyor olsam, sanırım her fırsatta bu tarihi ve güzel köprüden geçmeye çalışırdım. Buradan bir şeyler satın almak için değil. Yüzlerce yıldır kimbilir kimler kimler bu köprüden geçmiş, neler neler yaşamıştır. Belki kulağıma anılarını fısıldarlar diye.



Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Subscribe Us