Type Here to Get Search Results !

Margit Adası'nda Çok Sıcak Bir Gün


37 derece sıcağın altında Budapeşte’nin göbeğinde nereye gidilir? Biz rotayı Margit Adası’na çevirdik. Gölgesi bol, hikâyesi derin, havası ferah… Hem yürüdük hem öğrendik hem de serin serin gezdik.

Budapeşte'de hava sıcaklığı 37 derece olur mu? Oldu. 3 Temmuz 2025 Perşembe günü gezi yolumuzu Margit Adası'na çizdik. Planımızı değiştirdik, çünkü yüksek sıcaklığı şehir merkezinde geçirmek yerine Margit Adası çok daha uygun olur diye düşündük. 

İyi de yapmışız. Bugün Budapeşte'de termometreler 37 dereceyi gösterdi. Memlekette 29 dereceydi. Şaşırdık!

Margit Adası Tuna Irmağı içinde ince uzun bir ada. Yaklaşık 3 km uzunluğunda. Adaya otobüsle de gelmek mümkün, yaya olarak da. Burası Buda ile Peşte arasında doğaya ayrılmış harika bir park. Gül Baba Türbesi'ni gezdikten sonra yürüyerek Margit Köprüsü üzerinden Margit Adası'na geldik. 

Ada, koşmak ve bisikleti sürmek isteyenler için harika bir alan. 

Hemen girişte Yüzüncü Yıl Anıtı karşıladı bizi.


Yüzüncü Yıl Anıtı (Centenáriumi Emlékmű)


Tuna Irmağı Budapeşte’yi iki yakaya ayırmış. Aslında ayırmamış, birleştirmiş desem daha doğru olacak. Szechneyi bir köprü yapılmasına öncülük etmesiyle ırmağın batısındaki Buda ile doğusundaki Peşte kentleri birleşmiş. Yani Tuna, Buda ve Peşte’nin birleşmesini sağlamış. İşte bu birleşmenin anıtı olarak 1973 yılında Istvan Kiss yapmış. Buda ve Peşte kentlerinin birleşmesinin 100.yılının anısına. Anıtın içinde bazı figürler, kabartmalar var.


Anıtın olduğu meydanda bisiklet kiralayan firmalar vardı. Birbirinden farklı tipte bisikletler. Bildiğimiz bisikletlerden başka iki kişinin süreceği bisikletler, hatta dört kişinin pedal çevirdiği bisikletler. Budapeşte'ye gelmeden önce adayı bisikletle turlamayı planlamıştık ama hava o kadar sıcaktı ki, kendimizi yormayalım, gölgelerde dinlene dinlene yavaş yavaş gezelim dedik.  


Müzikli Havuz (Zenéló szökőkút)

Anıtı incelerken kulağımıza çalan müziğin peşine düştük. Fiskiyeli bir havuzun çevresine toplanmış insanların arasına karıştık. Bu havuz yaz aylarında çalınan müziğe göre suyla dans ediyor. Gece saatlerinde ışık gösterisi de suya eşlik ediyor. 




Havuzun çevresindeki koltuklara oturduk ve su gösterisini keyifle izledik. Sıcak havada hem gölgede oturmak iyi geldi hem de bu güzel gösteriyi izlemek.


Yirmi Bin Kurban Yirmi Bin Taş Anıtı

Adayı gezerken çevresi çiçeklerle süslenmiş geniş bir alana geldik. Farklı bir anıt vardı önümüzde. Bu meydana yirmi bin taş dizilmiş. 2020 yılında tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgınında yaşamını kaybeden yirmi bin Macar vatandaşı için düşünülmüş bir anıt. 


Kralın Kızı Margit 

1241 yılında Moğollar Mohi Muharebesi’ni kazanınca Macaristan’ı istila eder. Macar ordusu dağılır, Kral IV.Bela kaçmak zorunda kalır.

1242 yılının Ocak ayında kralın kızı Margit dünyaya gelir. Annesi ve babası yemin ederler, eğer Macaristan kurtulursa kızlarını dine adayacaklardır. Sadece iki ay sonra Moğollar beklenmedik şekilde Macaristan’dan çekilince Kral IV.Bela, ülkesini yeni bir Moğol istilasına karşı korumak için önemli reformlara girişir. Taş kaleler inşa ettirir, önemli silahlı kuvvetler oluşturur. Tüm bu çabalarından dolayı Kral IV.Bela Macaristan’ın ikinci kurucusu olarak kabul edilir.



Margit manastırlarda büyür. 9 yaşında geldiğinde Tavşan Adası’ndaki manastıra gelir ve yaşamına geri kalanını burada geçirir. Bir ara babası siyasi bir evlilik yapmasını istese de karşı çıkar. Henüz 28 yaşındayken yaşama veda eder. Rivayete göre erken ölümünün nedeni din için çektiği çileler olduğu söylenir.

Kısa süre sonra aziz ilan edilir. Adı adaya verilir.



Bugün bu manastırdan kalan duvarlar arsında gezdik. Margit'in mezarı da burada. 


Mezarın başındaki ağaç dikkatimizi çekti. Ağaç mı, ağaçlar mı? İki ağaç var orada.

Ağacın yanındaki bilgilendirme levhasında "kül ve tarla akçaağacı, iç içe geçmiş sembolik ağaç çifti" yazıyor. 



Parktaki Ağaçlar

Sıcak havada adayı gezmek istememizin nedeni çok basitti. Bol apaçların olduğu bir parkta ne kadar bunalırsınız ki? 

Bu ağacı görünce biraz şaşırdık. Sonuçta ölmüş. Kökü biraz da gövdesi kalmış bir ağaç. Sağlığında yabani bir atkestanesiymiş. Budapeşte'nin en kalın gövdeli atkestanesiymiş. İyi güzel ama artık ölmüş, kaldırsanıza. Yerine yeni bir ağaç diksenize diye düşündük. Ama neden kaldırmadıklarını da açıklamışlar.



Ölü odun bakımından zengin ormanlar ve parklar, çok daha doğal, sağlıklı ve daha çeşitli yaşam alanlarıdır. Ölü bir ağaç, öyle olmadığını sansak da, ölü bir ağaç yaşam doludur, diyordu bilgi panosunda. Devrilip zarar vermeyecek şekilde ayakta veya yatık halde orman veya park içinde bulunmalarına özen gösteriyorlar.

Bazı ölü odun yiyen bazı böcekler için beslenme alanı oluştururlar. Yağmur sonrası ölü odun üzerindeki çukurlarda biriken sular hayvanlar için önemlidir. Bazı hayvanlar için yuva olur.



Ağaçların gölgesinde otururken önümüzden bir bisiklet geçti. Dört kişinin oturduğu ve pedal çevirdiği bir bisiklet. Biraz durdular, sonra devam ettiler. Yorulmuşlardı. 


Parkta yeşil alanlar sulanırken bir kaç yerde üstümüze de geldi. Sonra bunu oyuna çevirdik. Bu sıcak havada iyi geldi.



Büstler

Adada Macaristan tarihinde önemli yeri olan kişilere ait büstler  o kadar çok ki, kim olduklarını merak ettik. Çünkü gezilerimiz keşfedince anlam kazanır. Her birini tek tek gezmedik. İşte bir kaçı: 



Mor Jókai

1825-1904 yılları arasında yaşamış romancı, oyun yazarı ve devrimci. 1848 Macar devriminin liderlerinden biriydi. Romantik romanları var.



Beck Ö. Fülöp

1873-1945 yılları arasında yaşamış Macar heykeltıraş. 500’den fazla eseri olan sanatçı 1945 yılında kaybolmuş.



Stróbl Alajos 
1856-1926 yılları arasında yaşamış Slovak kökenli Avusturya- Macaristanlı heykeltraş. 20. yüzyılın başında Macaristan'daki en ünlü anıt heykeltıraşlarından biriymiş.




Ferenczy Károly 
1862-1917 yılları arasında yaşamış Macar ressam. Modern Macar resminin kurucusu olarak kabul edilir.




Daha pek çok büst vardı. Sanatçılarını ve önemli tarihi kişiliklerini unutmamışlar. Biz de bazıları ile tanıştık. 

Adada bir BUDAPEST yazısı var. Bu çok sıcak Budapeşte gününde bize ağaçların gölgesinde serin bir parkta zaman geçirme imkanı verdikleri için teşekkür ederek günün anısı olarak önünde kendi fotoğrafımızı çektik.




Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Subscribe Us