
Budapeşte'yi adım adım gezdikten sonra, veda etmeden önce farklı bir manzara için Erszebet Meydanı'na geldik.
Şehrin merkezinde, içi ağaçlarla dolu güzel bir meydan burası. Budapeşte'deki en güzel çeşmelerden biri karşımızdaydı: Tuna Çeşmesi (Danubius-kút).
Macaristan'daki dört büyük ırmağı anlatan bir anıt. 1883 yılında yapılmış. 1959 yılından bu güne de bu meydanda. En üstte Tuna Irmağı’nı simgeleyen bir erkek figürü yer alıyor. Altta da Tisza, Dráva ve Száva nehirlerini temsil eden üç kadın figürü var.
Güzel havanın tadını çıkarmak isteyenler ağaçların gölgesinde yeşil alanlara yayılmışlar sohbet ediyorlar.
Bu meydanda bizi heyecanlandıran başka bir eğlence var, onun için geldik.
Budapeşte gezimizin son günündeyiz ve artık Budapeşte'yi adım adım gezdik sayılır. Buda Kalesi'nden ve Gellert Tepesi'nden manzaraya baktık. Tuna üzerinde tekne turu yaptık, tramvaylarına ve troleybüslerine bindik. Kolodko'nun minik heykellerini kovaladık. Langos ve Chimney Cake yedik. Sonunda gezip gördüğümüz yerlere bir de dönme dolabın tepesinden izleyelim dedik.
Özellikle günbatımı saatlerinde yeğledik. Sıra olur mu diye düşünüyorduk ama yalnızca birkaç kişi vardı. Kabinler dört kişilik. Biz üç kişiydik ve bir kabine bindik. Dönme dolap dönmeye başladı ve işte en üst noktasındaydık.
Gellert Tepesi ile Buda Kalesi tam karşımızda duruyordu. Diğer tarafta St.Istvan Bazilikası da gözümüzden kaçmadı.
Yaklaşık olarak 8 dakika kadar sürdü dönme dolap turumuz. Bu kısa ama eğlenceli yolculuk için kişi başına 4900 HUF ödedik. HUF, yani Macar Forinti.
Değdi mi? Kısa sürdü ama Budapeşte'yi farklı bir açıdan görmek için elbette değdi.
Sanırım doyamadık. Siz diğer Budapeşte yazılarımızı okuyun, biz bir tur daha binelim.