Budapeşte’nin kalbi sayılan Parlamento Binası ve Kossuth Meydanı yalnızca ihtişamlı mimarisiyle değil, Macar ulusal tarihinin sayfalarını da içinde barındırıyor. Osmanlı’dan bağımsızlık mücadelelerine, 1848 Devrimi’nden Avusturya-Macaristan’a uzanan yolculuğu bu meydanda adım adım okuyabilirsiniz.
Belki de Budapeşte'nin en ünlü manzarasıdır bu. Buda Kalesi'nden Parlamento Binası. Sadece Buda Kalesi'nden değil, Tuna'nın karşısından çekilen tüm fotoğraflarda çok görkemlidir Parlamento Binası.
Elbette mimari özellikleriyle de görkemli, büyük ve göz alıcı. Ancak görkemini Macaristan Tarihi'nden de almaktadır. Macaristan Tarihi hakkında az da olsa bilgi sahibi olmadan Budapeşte'yi anlamak biraz zor diye düşünüyoruz. Bu yüzden, içinde Osmanlı'nın da olduğu, bu tarihe kısaca da olsa değinmek gerek.
Budapeşte'de pek çok sokak, cadde ve meydana tarihi kişiliklerin adları verilmiş. Hatta biz Rakoczi Caddesi üzerinde R&R Rakoczi adlı bir dairede kaldık. Bu kadar değer vermişler. Her yerde bir büst, bir heykel veya kocaman bir anıt karşımıza çıktı. Onları da göz ardı etmemeye çalışarak Macaristan Tarihi'nin Parlamento Binası'nın arkasında yer alan Kossuth Lajos tér'de anlatmak istedik.
Parlamento Binası
Parlamento Binası'nın arkasını dedik ama bu meydan aslında parlamentonun önü. Çok ünlü olan Tuna manzarasına göre arkada kalan meydandayız. Elbette meydanın en önemli yapısı Parlamento Binası.
Yapımı tam 17 yıl sürmüş. 1902 yılında tamamlanmış. Bu dönem, Budapeşte’nin bugünkü siluetini de şekillendiren yıllardı.
Parlamento Binası'nın baş mimarı ve tasarımcısı Imre Steindl. Pek çok sanatçıyla beraber bu görkemli binayı yapmışlar. Binanın Tuna boyunca uzunluğu 271 metre, genişliği ise 123 metre. Macaristan tarihinde çok önemli yeri olan "Kutsal Taç" da bu binada sergileniyor. Bina günümüzde halen aktif olarak kullanıldığı için belli günlerde ziyarete açık.

Bina, her iki dünya savaşının yıkımlarına rağmen günümüze dek ayakta kalmayı başarmış.
Bu meydana Lajos Kossuth’un adının verilmesi de elbette rastgele bir seçim değil. Ama Kossuth’u anlatmadan önce kısaca öncesini özetlemek gerek.
Osmanlı'dan Sonra Macaristan
Osmanlı Devleti 1683 yılında Viyana'yı ikinci kez kuşatmıştı. Imre Thököly önderliğinde Macarlar, Osmanlı’dan yana durmuş, ancak Osmanlı başarılı olamayınca istedikleri sonucu alamamışlardı. Osmanlı 1686 yılında Macaristan’dan çekildikten sonra Macaristan, Avusturya egemenliğine girmişti. Imre Thököly Osmanlı ordusuna katılmış, savaşmış, sonunda İzmit’te yaşama veda etmiş. Bugün İzmit’te adına bir anıt ve Anı Evi var. Henüz gidip görme fırsatımız olmadı.
1700’lü yılların başında II.Ferenc Rakoczi bir bağımsızlık hareketi başlattı. Habsburg Hanedanı’ndan ayrılıp kendi krallarını seçebilmek istiyordu. Ancak umduğu dış destekleri alamadı ve maddi sıkıntılar nedeniyle başarısız oldu. Meydanda ona da yer vermişler.

II.Ferenc Rakozci de, Imre Thököly gibi Osmanlı’ya sığınmış, kalan ömrünü Tekirdağ’da geçirmiş ve yaşama burada veda etmiş. O günlerden kalma evinin bir bölümü günümüzde "Rakozci Müzesi" olarak ziyarete açık. Bu müzeyi gezme fırsatımız olmuştu. Çekirdek Gezi notlarımızı buradan okuyabilirsiniz.
Bu iki başarısız denemeden sonra Macarlar uzun süre Habsburg Hanedanı’na karşı bir şey yapamadılar. Ancak zaman değişiyordu. Fransız Devrimi’nden sonra 1791 yılında Fransa’da, ardında 1831 yılında Belçika’da demokratik parlamentolar için yasalar çıkarılmıştı. Macaristan da Nisan 1848’de çıkardığı yasalarla feodal parlamentosunu demokratik bir parlamentoya dönüştürdü.
1848 Devrimi
O dönem Avusturya'nın başı, ülkesindeki başka ayaklanmalarla dertteydi. Avusturya hükümdarı I.Ferdinad, Macaristan’ın bu yasasını onayladı. Lajos Kossuth bu devrimin önderiydi. 15 Mart 1848 günü ilan ettiği 12 maddeyle devrimi başlattı.
Macar Parlamentosu 14 Nisan 1849'da yaptığı oturumda bağımsızlık bildirisini kabul etmiş ve Macar Krallık Ünvanı'nın Habsburg Hanedanlığından geri alındığını açıklamıştı. Kossuth devlet başkanı seçilmişti.
Lajos Kossuth’un yaklaşık iki yıl kaldığı Kütahya’daki ev, günümüzde "Kossuth Müzesi". Onun evini de ziyaret etme fırsatı bulmuştuk. Çekirdek Gezi notlarımızı buradan okuyabilirsiniz.
Kossuth Kütahya’da boş durmadı ve mücadeleye devam etti. Mektuplar yazdı, bağımsızlık için çalıştı. Kütahya’dan sonra İngiltere’ye gitti. Macaristan’ın bağımsızlığını oralarda da anlattı. Yol masraflarını Osmanlı Devleti karşıladı.
Günümüzde Macaristan’ın üç milli bayramından biri 15 Mart’tır. İlan ettiği 12 maddeyle devrimi başlattığı gün.
Meydandaki Kossuth anıtı
Kossuth bu süreçte elbette yalnız değildi. Bu anıtta da yalnız değil.
Parlamentonun yanındaki meydana adının verilmesi boşuna değil. Kossuth’un mücadelesini anlatan bir anıt da Doğa Tarihi Müzesi’nin bahçesinde karşımıza çıktı.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
Kont Gyula Andrássy Heykeli
Gyula Andrássy, 1823 ila 1890 yılları arasında yaşamış Macar siyasetçi. 1867 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu adlı ikili monarşi kurulduğunda, 1867-1871 yılları arasında Macaristan Başbakanı olarak görev yapmış. Ardından 1871-1879 yılları arasında da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun Dışişleri Bakanı olarak görev yapmış. Kendisi bu Parlamento Binası'nı görememiş ama ilk parlamentonun başbakanı olmuş. Bugün Budapeşte'de adına bir de cadde var, Andrássy Caddesi.
Istvan Tisza anıtı
Parlamento binasının kuzeyinde Istvan Tisza anıtı var. 1861 ila 1918 yılları arasında yaşamış olan Macar siyasetçidir. Dünya gözüyle bu Parlamento Binası'nı görmüş ve 1903 ila 1905 yılları arasında başbakanlık yapmış. Ayrıca Istvan Tisza, 1913 ila 1917 yılları arasında da yine Macaristan Başbakanı olmuş. Bu dönem Birinci Dünya Savaşı'na denk geliyor. 1918 yılında bir suikast sonucu öldürülmüş.
Sıcak bir temmuz günü, Budapeşte'de Lajos Kossuth Meydanı'nda Macaristan Tarihi'nin önemli sayfalarını okumaya çalıştık. Kütahya'da tanıştığımız Kossuth'u ülkesinde de tanımak için sıcağa da katlanacaktık elbette, açlığa da... Yok açlığa daha fazla dayanamayabiliriz. Biraz ileride Langos yapan bir yer bulduk. Biz oraya gidelim...