Type Here to Get Search Results !

"Dallar Kesilmeyecek": Yürüyen Köşk’ün Hikâyesi




Yalova’da İDO iskelesinin yanındayız. Güzel bir tak üzerinde “Yürüyen Köşk” yazıyor. Sanki takı geçince karşımıza çıkacakmış gibi ama burada olmadığını biliyoruz. Takın ardından güzel bir sahil yolunda ilerledik. Hemen yanımızda Tarım Bakanlığı’nın Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü vardı.
Sahil yolunda yürürken gri bulutlar üzerimizden sırayla geçiyordu. Tek tük yağmur atıştırsa da yağmurluklarımızı giymiştik, dert etmedik.
Takın ardından yaklaşık iki kilometre uzunluğundaki Araştırma Sahili boyunca bisikletliler de unutulmamış; bisiklet yolundan gidip gelebiliyorlar. Piknik masaları ve oturma grupları da var. Hatta bir masa tenisi masası bile gördük. Güzel düşünülmüş.
Sonunda 400 yaşında bir çınarın gölgesinde bulduk kendimizi. Yürüyen Köşk de hemen yanında.


Rehberimiz Muhteşem

Çok geniş bir alanda değiliz. Köşkün içini gezmek için kafeden bilet satın alıyoruz. Yetişkin 20 TL, öğrenci 10 TL; 65 yaş üstü ücretsiz.
Bir rehber bize eşlik ediyor. Köşk küçük; birkaç oda var. Sergilenen eşyalar o dönemin eşyaları. Hatta Atatürk’lü fotoğraflarda da aynı eşyaları görebiliyoruz.
Rehberimiz muhteşem! Atatürk demiyor, “Paşam” diyor. Öyle bir anlatıyor ki sanki Atatürk hâlâ Ankara’da çalışıyor, yaz gelince yine burada zaman geçirecekmiş gibi.



Yürüyen Köşk

Atatürk, 1929 yılında sıcak bir yaz gününde teknesiyle buradan geçerken bu ulu çınar ağacını görmüş. Kıyıya çıkıp ağacın gölgesinde bir süre oturmuş. Burada kalabileceği bir ev yaptırmaya karar vermiş. İki katlı ahşap köşk kısa sürede tamamlanmış.
Atatürk yaz aylarında fırsat buldukça burada zaman geçirmiş. Hatta zaman zaman Türk ve yabancı konuklarını da burada ağırlamış.
Bu bilgi bile burayı gezmemiz için yeterli bir neden. Ama burada çok daha önemli bir olay yaşanmış.

“Dallar kesilmeyecek, köşk kaydırılacak”

Platanus orientalis türündeki çınar ağacı günümüzde yaklaşık 400 yaşında. Köşk yapıldıktan bir süre sonra bazı dalları uzamış ve köşke zarar verecek duruma gelmiş. Görevli bahçıvan dalları kesmekten söz edince Atatürk, “Dallar kesilmeyecek, köşk kaydırılacak” diyerek ortaya bir matematik problemi koymuş.
Peki köşk nasıl kaydırılacak?
Mimar ve mühendislerden oluşan bir ekip gelmiş. Hesaplamalarını yapıp bir plan hazırlamışlar. Köşkün çevresini temeline kadar kazmışlar. Temelin altına tramvay rayları yerleştirmişler. Köşkü bu raylar üzerinde yaklaşık beş metre kaydırmışlar. Böylece köşk zarar görmemiş, çınarın dalları da kesilmemiş.

Peki bunca emeğe ve masrafa değer miydi?

Bazen biraz para harcarız ama deneyim kazanırız. Problem çözmeyi öğrenmek önemlidir; gelecekte başka sorunların çözümüne yardımcı olur. Çünkü artık daha deneyimliyizdir.
Son yıllarda iklimin değiştiğinin ne kadar farkındayız?
Karar vericiler üzerinde pek durmasalar da, biz “karar veremeyiciler” iklimin değiştiğini hissediyoruz. Önümüzdeki yıllarda, hatta aylarda alışageldiğimiz yaşamı sürdüremeyeceğimizin farkındayız.
Tek bir ağacın bile öneminin farkındayız. Farkında olmalıyız.



Bin bir teşekkürle ayrıldık: biri bize köşkü gönülden anlatan hanımefendiye, bini de bilginin gücüyle yedi düveli dize getiren Paşam’a.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Subscribe Us