Yalova'ya Atatürk'ün izlerini görmek için gelmiştik. Sonunda Çin'de icat edilen kâğıdın Yalova'daki hikâyesiyle de karşılaştık.
İnsanoğlunun uzun yaşam yolculuğunda çok önemli dönüm
noktaları vardır:
Yerleşik yaşama geçiş gibi, tekerleğin icadı gibi... Ve
elbette yazının icadı.
Yazıyı icat ettikten sonra tabletlere yazmaya devam etseydik,
belki çok daha kaslı insanlar olabilirdik. Ya da ağır tabletleri taşımaktan
yorulup okumaktan vazgeçebilirdik.
Neyse ki Çinliler kâğıdı icat ettiler. Üç yüz veya beş yüz
sayfalık kitapları çantamıza atıp istediğimiz yerde okuyabiliyoruz. Kâğıt da
çok önemli icatlardan biri elbette...
Kâğıdın izini sürmek için Yalova'ya geldik.
Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nden içeri girince İbrahim Müteferrika Kâğıt Müzesi için ayrılan salonu bulmak zor olmadı. Güler yüzlü bir görevli karşıladı bizi. Müzeye giriş ücretsiz.
Kâğıdın Yolculuğu
M.S. 105 yılında Çin'de icat edilmiş. O dönem dünya,
günümüzdeki dünya değil. Uzun zaman sadece Çin'de kullanılmış, dünyanın haberi
olmamış. Ardından Talaş Savaşı sonrası Müslümanlar kâğıdın varlığını öğrenmiş,
bir zaman sonra da Avrupalılar.
Kâğıt Anadolu'ya da gelmiş. Kâğıt üretmek için kâğıthane
gerekir. İstanbul'da Kâğıthane adında bir semt var. İstanbul'un fethinde burada
kâğıt üretildiği tahmin ediliyor ancak belge yok. Ülkemizde belgesi olan tek kâğıthane
Yalova'da kurulmuş.
Müzenin Adı Neden İbrahim Müteferrika Kâğıt Müzesi?
Girişte İbrahim Müteferrika'nın bir büstüne yer vermişler. Osmanlı döneminde ilk matbaayı getiren kişinin kâğıtla ilgisi ne olabilir? Bu sorunun cevabı için onu daha yakından tanıyalım.

1716 yılında Müteferrika olarak görev yapmış. Çünkü Macarca
ve Latince dillerini biliyormuş. Müteferrika; padişah, vezir gibi devlet
büyüklerinin yanında, türlü hizmetlerde çalışanlar için kullanılan bir kelime.
1720 yılında Macar prensi Ferenc Rakoczi'nin mihmandarı
olmuş. Mihmandar, resmi konuklara rehberlik yapan kişilere denir.
Rakoczi Macaristan'ın bağımsızlığı için Avusturya'ya karşı
ayaklanmış, başarılı olamayınca Osmanlı Devleti'ne sığınmıştı. Tekirdağ'da
yaşadığı ev günümüzde bir müze. "Rakoczi Müzesi" ile ilgili Çekirdek Gezi yazımızı
buradan okuyabilirsiniz. Ayrıca Budapeşte gezimizde de Rakoczi'nin izini
sürmüştük. "Parlamento Binası" başlıklı Çekirdek Gezi yazımızı buradan
okuyabilirsiniz.
1727 yılında Sultan III. Ahmet'in izniyle İbrahim
Müteferrika matbaa kurma iznini
aldılar. 1747 yılında ölene kadar 17 kitap, toplam 23 cilt bastı.
Bir Sanat Tarihçisi Aytekin Vural
Bir kâğıt müzesi projesiyle yola çıkan Aytekin Vural 2013 yılında müzenin açılmasını sağlamış.
Uzun bir yolculuğu küçük bir alana sığdırmayı başaran
Aytekin Vural, müzede geleneksel yöntemlerle kâğıt üretimini de gösteriyor.
Zamanla burada üretilen kâğıtlar ilgi görmeye başlamış. Çünkü hat ve ebru gibi
geleneksel sanatlarımızı çalışan Türk süsleme sanatçıları, yine geleneksel
yöntemlerle üretilen kâğıt kullanmak istemişler.
Bu ilgiyi karşılamak için farklı bir atölyede kâğıt üretmeye
devam ediyorlar. Atık toplayarak geri dönüşüm de sağlıyorlar. Hatta
kullanılmayan kıyafetleri de toplamaya başlamışlar. Bir yaşımıza daha girdik,
eski giysiler de kâğıda dönüşebiliyormuş.
Müzeden ayrılmadan önce geleneksel yöntemlerle kâğıdın nasıl üretildiğini görmek bizi mutlu etti. Görevli, tüm aşamaları bize tek tek anlattı. Üretilen kâğıtlara dokunduk. Doğrusu bu kâğıtlarla çalışan sanatçıların eserlerini merak ettik.
Görevli, kâğıtlardan birini bize hediye
edince kızımız daha çok heyecanlandı. Bu günlerde kara kalem çizimler yapıyor.
Bakalım bu kâğıda ne çizecek?
Müzenin alanı çok geniş değil. Gerçi her köşesi en iyi şekilde değerlendirilmiş. İlk modern kâğıt makinesinin bir maketi de sergileniyordu.
Eski bir daktilo da sergileniyordu. Bu da matbaadan sonra kâğıda
yazı basmanın farklı bir yoluydu. Müze eğer daha geniş bir alana kavuşursa, kâğıdın
ve basım tekniklerinin yolculuğu çok daha ayrıntılı anlatılabilir.
Yalova'ya Atatürk'ün izlerini görmek için gelmiştik. Sonunda
kâğıdın hikayesine ulaştık. Aytekin Vural'ı ve Yalova Belediyesi'ni gönülden
kutlarız.
Bu başarılı müze, etkinlikler de düzenleyebileceği bahçeli
özel bir binada olmayı hak ediyor. Neden olmasın?
Kaynak:
- Canlandırılan
Unsur: "İbrahim Müteferrika Kâğıt Müzesi", Esin Ekinci, Yalova
Kültür ve Turizm Müdürlüğü,
- https://www.arkeolojikhaber.com/haber-ibrahim-muteferrika-kagit-muzesinde-eski-kiyafetler-kagida-donusturuluyor-35396/
%20(3).jpg)





