Konak Meydanı'ndayız. İzmir'in çok özel mimari yapılarından biri ile karşı karşıyayız; Saat Kulesi...
İzmir'in hareketli iş ve sosyal yaşamı içinde hiç tenhalaşmayan meydanında kentin simgesi olmuş.
Yine böyle kalabalık bir gün ve yanımızdan gelip geçen insanlardan başka, bizim gibi meydanda bir zaman geçirmek isteyenler de var. Palmiye ağaçları, banklarda oturanlar, koşturan çocuklar ve ürküp havalanan güvercinler. Güvercinler için yem satanlar bizi bekliyorlar. Yem alıp güvercinlere veriyor çocuklar.
1 Eylül 1901 günü açılışı yapılmış. Kulenin yapımında dönemin İzmir Valisi Kamil Paşa önayak olmuş. Kamil Paşa, daha önce iki kez sadrazam olmuş (yani günümüzdeki karşılığıyla başbakanlık yapmış), ancak görevden alınınca İzmir'e vali olarak gönderilmiş. Kendini sultana tekrar hatırlatmak istercesine sarılmış kulenin yapımına.
Bir yıl önceden temeli atılmış, meydanda kuleye göre düzenlemeler de yapılmış. Açılış günü uzun süre unutulmaz bir gün olarak hatırlanmış. Dönemin padişahı Sultan II.Abdülhamid, tahta çıkışının 25.yıldönümünü kutluyormuş o yıl. Saat kulelerine ilgisi bilindiği için İzmir'e de onun adına bir saat kulesi yapımına başlanmış. Kulenin yapımı için ayrılan bütçe yetmeyince, bağışlarla tamamlanmış tarihi kule. O dönem Osmanlı Devleti'nden önemli imtiyazlar elde eden Alman İmparatoru II.Wilhelm'in de kulenin yapımında katkısı varmış. İstanbul Sultanahmet Meydanı'ndaki "Alman Çeşmesi" onun hediyesidir.
Mimarlığını İzmirli bir mimar olan Fransız asıllı Raymond Charles Pere yapmış. Kulenin etrafındaki bir kaç basamakla ilk katındaki dört çeşmeye çıkılıyor. Kule dört katlı. 25 metre yüksekliğindeki kulenin dört yanında İzmirlilere zamanı gösteren dört saat yerleştirilmiş.
İzmir'e giderseniz, Konak Meydanı'ndan geçmeden dönmeyin.
