Type Here to Get Search Results !

Cumhuriyetin 100.Yılında 3 Günde Ankara


Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşında. 
1923'ten 2023'e tam 100 yıl.

Kasım ayında ise Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 85.ölüm yıldönümü. 

Bugüne kadar ailece Ankara gezisi yapamadık. Bunda salgın sürecinin etkisi de var. 

Hemen takvime baktık. Ne 29 Ekim'de ne de 10 Kasım'da Ankara'da olamıyorduk. Çünkü okul var. Ama 10 Kasım'dan sonra bir hafta ara tatil var. Yaklaşık iki hafta öncesinden otelimizi ayarladık. Düştük yollara.

3 günlük bir Ankara Gezisi planladık. 3 gün Ankara'ya yeter mi? Elbette yetmez. Bu yüzden gezimizde Cumhuriyetimizin izlerinin peşine düştük.


Sabahın sekizinde Ankara'daydık. Hemen otelimize yerleştik. Anıtkabir'e yürüme mesafesinde güzel bir otel. Temiz ve düzenli. Restoran bölümü ise çok başarılı. Yemek yemek için başka yer aramadık.

Oyalanmadan Barış Parkı'ndan içeri girdik.

2013 yılında Anıtkabir ile ilgili bir Çekirdek Gezi yazısı yazmıştık. Bu yazıda Anıtkabir'in yapımı, mimari özellikleri ve başka pek çok bilgiyi bulabilirsiniz. Buradan okuyabilirsiniz. 

İlk Gezi Durağımız : Anıtkabir



Müzeye girmek çok zamanımızı aldı. Çok kalabalıktı. Uzun bir süre sıra bekledik. Müzeyi de gezdik, tek tek kuleleri de. Saatler geçmiş. Çok yorulmuşuz. İlk gün başka bir gezi durağına gidemedik. Otelimizde dinlenmeyi tercih ettik.
 

İkinci gün Ulus civarında gezdik. Göreceğimiz müze ve anıtlardan başka, yorulduğumuzda dinlenmek için Gençlik Parkı'nın hemen yanı başımızda olması önemliydi
 
İkinci Gezi Durağımız : 1.Meclis Binası



Yaklaşık 50 m yanında 2.Meclis Binası'na yürüdük.

Üçüncü Gezi Durağımız : 2.Meclis Binası



Ulus Meydanı, sabah saatlerinde çok kalabalık değildi. Anıtı rahatça fotoğrafladık.

Dördüncü Gezi Durağımız : Ulus Zafer Anıtı



İktisadi Bağımsızlık Müzesi hemen yolun karşısında.


Bu kadar gezince yorulduk. Gençlik Parkı'nda bir soluklanmak iyi geldi.

Altıncı Gezi Durağımız : Gençlik Parkı



Parkın güney kapısından çıkınca Ankara Garı karşımızdaydı. Sanki bir yolculuğa çıkacakmışız gibi gara girdik. Bizim yolculuğumuz zamanda kısa bir yolculuk oldu.




Saat kuleleri ilgimizi çekiyor. Ankara Garı saat kulesini de fotoğrafladık.

Sekizinci Gezi Durağımız : Ankara Garı Saat Kulesi




Ayaklarımıza kara sular indi. Kendimizi otelimize attık. Güzel bir akşam yemeğinden sonra deliksiz uyumuşuz.

Üçüncü gün sabahtan yine Anıtkabir'e gittik. Çünkü ilk gün kalabalıktan mozoleye yaklaşamamıştık bile. Daha sakindir diye düşündük, ama yanılmışız. Yine kalabalıktı. Tören vardı. Bir dernek çelenk bıraktı, saygı duruşunda bulunduk. Anıtkabir'de bir kaç saat daha geçirmiş olduk. 

Fazla oyalanmadan bir taksiyle Üçüncü Gün programımıza başladık.


Dokuzuncu Gezi Durağımız : Ankara Kalesi




Gezi planımıza göre Ankara Kalesi'nden sonra Kelime Müzesi'ne girmek istiyorduk. Kitaplarını ilgiyle okuduğumuz Şermin Yaşar'ın açtığı bu müze ilgimizi çekiyordu, ama belli ki sadece bizim değil, pek çok kişinin. Müzenin önünde uzun bir kuyruk vardı. Belki sıra azalır dedik. Ama gün boyu sıra azalmadı. Kelime Müzesi'ne giremedik.  
Biz de zaman kaybetmemek için sonraki gezi durağımıza yürüdük. Zaten hepsi Ankara Kalesi civarında yürüme mesafesinde.


Onuncu Gezi Durağımız : Rahmi M. Koç Müzesi

Onbirinci Gezi Durağımız : Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Gün bitiyordu. Müze içinde uyarılar yapılıyordu. Biz de yavaş yavaş müzeden ayrılırken, bir taksi ile otelimize gitmek istedik. Ama taksi yok. Ulus'a kadar yürüdük. Çok uzak değil, ama günün yoğunluğundan sonra hesaplamadığımız bir yorgunluk oldu. Ulus Meydanı ve Zafer Anıtı'nın önünde otobüs durakları, işten çıkan insanlarla doluydu. O kadar çok otobüs vardı ki, tarihi meydan yok olmuş, yerine evlerine gitmeye çalışan insan seli ve trafik gürültüsü dolmuştu. 
Bu tarihi alana yazık oluyor doğrusu. Uzun yıllardır buraya bir çözüm bulunamaması tarihi alanın değerinden kaybettiriyor. 

Cumhuriyetimizin 100.yılında Ankara'da üç güzel gün geçirdik. Ankara'ya bir Çekirdek Gezi daha planlamamız gerek. Kelime Müzesi'ne giremedik. 
Daha görülecek çok yer var; PTT Pul Müzesi, Tabiat Tarihi Müzesi, Kuğulu Park, Dikmen Vadisi... Nisan ayında gelmeliyiz. Dikmen Vadisi'ndeki sakura ağaçlarının çiçekleri için.

Etiket

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

Top Post Ad

Below Post Ad

Subscribe Us